Kuruluşunun 20. yılını kutlayan Pera Müzesi, Kütahya çini ve seramik sanatına farklı bir gözle yaklaşan yeni koleksiyon sergisinde izleyiciyi sıradışı bir ustayla tanıştırıyor. 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başında üretim yapan Kütahyalı seramik ustası Minas Avramidis’in hikâyesine ve üretimlerine odaklanan Sıradışı Minas: Kütahya Çini ve Seramiklerinde Esin ve Yeniliğin Hikâyesi başlıklı sergi; figürlü anlatımları, güçlü kompozisyonları ve anlatı geleneğine getirdiği kişisel yorumuyla sanatçının özgün dünyasına kapı aralarken, çiniciliğe yalnızca teknik değil, duygusal ve kültürel bağlamlardan da bir bakış sunuyor.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, Kütahya çini ve seramik üretimine yeni bir perspektiften bakan özel bir koleksiyon sergisi sunuyor. Sıradışı Minas: Kütahya Çini ve Seramiklerinde Esin ve Yeniliğin Hikâyesi başlıklı sergi, 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başında Kütahya’da çiniciliği yeniden canlandıran ustalardan biri olan Minas Avramidis’in üretimleri üzerinden, gelenek ve hayal gücünün buluştuğu zanaat serüvenine odaklanıyor.

SIKI GİYİNİN !! KUZEY KUTBU SEFERİ BAŞLIYOR
SIKI GİYİNİN !! KUZEY KUTBU SEFERİ BAŞLIYOR
İçeriği Görüntüle

Koleksiyona 20. yılda yeni bir bakış

Çini üretiminin yalnızca geleneksel tekniklerle değil, dönemin sosyal ve kültürel dinamikleriyle nasıl biçimlendiğini de görünür kılan sergide, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’ndan seçilen eserler sanatseverlerle buluşuyor. Ayrıca 2025 yılı başında vakfa bağışlanan Sotiris Christidis’in taşbaskıları ile Minas Avramidis’in bu kaynaklardan esinle ürettiği Genovefa serisi, ilk kez bir arada sergileniyor. Bu birliktelik, yalnızca estetik bir yakınlık değil, aynı zamanda anlatısal süreklilik açısından da önemli bir buluşma sunuyor. Usta-çırak ilişkilerinden üretim tekniklerine, esin kaynaklarından uluslararası etkilere kadar pek çok katmanı bir arada sunan Sıradışı Minas, Kütahya’dan Atina, Selanik ve Kudüs’e uzanan ustalık mirasını da gözler önüne seriyor.

Minas Avramidis: Sırlı topraklara hayat veren usta

1877 yılında Kütahya Rum Ortodoks mahallesinde doğan Minas Avramidis, dönemin kültürel çeşitliliği içinde yetişmiş bir zanaatkârdı. Taş ustası olarak başladığı meslek hayatını çini ve seramik alanında ilerletti; özellikle figürlü kompozisyonlar ve anlatı içeren eserleriyle çağdaşlarından ayrıştı. Büyük olasılıkla Minasyan Kardeşler’in atölyesinde yetişen Avramidis, hem teknik hem de estetik açıdan donanımlı bir usta olarak kısa sürede kendi atölyesini kurdu. Eserlerinde geleneksel motifleri çağdaş bir anlatı diliyle yorumlayan sanatçı, Kütahya’dan Avrupa’ya uzanan bir üretim ağında özgün işleriyle tanındı.

Genovefa: Hikâyeyi seramiğe taşımak

Minas Avramidis’in 1910’lu yıllarda ürettiği, 19. yüzyıl sonrasında unutulmaya yüz tutmuş figürlü anlatı geleneğini Kütahya çiniciliğine yeniden kazandıran ve dört sahneden oluşan Genovefa Hikâyesi temalı seramik tabak serisi, serginin odak noktalarından biri, Karamanlıca yayımlanmış bir tefrikada anlatılan ve sadakat, sabır ve bağışlama gibi temaları işleyen Genovefa'nın öyküsünü sahne sahne resmeden bu seride hikâye, Avramidis’in gözünden dramatik ve estetik bir yorumla yeniden şekilleniyor. Figürlü anlatım geleneğini Kütahya çiniciliğinde nadiren görülen bir biçimde canlandıran bu eser grubu, Minas’ın yalnızca teknik becerisi değil, anlatı gücü ve tarihsel referanslarıyla öne çıkıyor.

Koleksiyondan eserler sergide yerini alıyor

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’ndan seçilen 54 eserin büyük çoğunluğu ilk kez izleyici karşısına çıkıyor. Bu eserler, Avramidis’in anlatı dili, biçimsel üslubu ve dönemsel üretimi hakkında bütüncül bir bakış sunuyor.

Pera Müzesi Salı’dan Cumartesi’ye 10.00-19.00, Pazar günleri 12.00-18.00 saatleri arasında gezilebilir. Cuma günleri “Uzun Cuma” kapsamında 18.00-22.00 arası tüm ziyaretçiler, Çarşamba günleri ise “Genç Çarşamba” kapsamında tüm öğrenciler müzeyi ücretsiz ziyaret edebilir.