SAĞLIK

ÇOCUKLARDA ASTIMIN 6 ÖNEMLİ BELİRTİSİ!

Astım, solunum yollarının çevresinde gelişen iltihaplanma ve kasların gerilmesinden kaynaklanan kronik bir akciğer hastalığıdır.

Astım, solunum yollarının çevresinde gelişen iltihaplanma ve kasların gerilmesinden kaynaklanan kronik bir akciğer hastalığıdır. Çocukluk çağı astımında, polen maruziyeti, soğuk algınlığı, solunum yolu enfeksiyonları gibi tetikleyiciler ile akciğerler ve solunum yolları iltihaplanır. Astımda risk faktörleri ebeveynlerde astım öyküsünün yanı sıra besin alerjisi, atopik dermatit, sigara dumanına maruziyet olarak sıralanabilir. Memorial Ankara Hastanesi Çocuk Alerjisi Bölümü’nden Prof. Dr. Ersoy Civelek, “6 Mayıs Dünya Astım Günü” nedeniyle çocuklarda astım hastalığı ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

Çocuklarda ve yetişkinlerde sebebi tam olarak bilinmemekle beraber, anne veya babada astım veya alerjik rinit olmasının, astımın en önemli risk faktörlerinden biri olduğu bilinmektedir. Bunun yanında; hava kirliliği, annenin gebelikte sigara kullanması, doğum sonrası sigara kullanımının devam etmesi, şehir yaşamı, hastanın kendisinde besin alerjisi veya atopik dermatit (egzama) olması, evde rutubet nem küf olması ve sezaryen doğum, bilinen en önemli risk faktörleri arasında yer alır. Astım belirtileri, kişiden kişiye değişmekle beraber, aynı bireyde zaman zaman da farklılık gösterebilmektedir. Bu belirtiler;

1- Gündüz öksürükleri

2- Gece öksürükleri

3- Efor ile başlayan öksürük

4- Hırıltı

5- Göğüs ağrısı

6- Nefes darlığı

Bu belirtilere sahip olan hastalarda başka hastalıkların olmadığı ispatlanır ve hasta özellikle nefes açıcı ilaçlardan fayda görürse astım tanısı daha doğru bir şeklide konur. Anne veya babasında astım olan bir çocuk sağlıklı olabilirken, astımlı bir çocuğun anne ve babası da sağlıklı olabilir. Astımın neden olduğu ve nasıl önlenebileceği henüz tam olarak bilinmemektedir.

Belirtiler 6. aydan sonra görülebilir

Çocuklarda astım şikayetleri genel olarak 6 aydan sonra başlayabilir. Ancak tanıdan önce şikâyetlerin tekrarlayıcı olduğunun belirlenmesi gerekir. Özellikle bebeklik çağında ilk şikâyette astım tanısı koymak yanıltıcı olabilir. Teşhiste genellikle “Okul öncesi astım” veya “Hırıltılı çocuk” isimleri kullanılmaktadır.

Doğru teşhiste kan tahlilleri önemli!

Astım teşhisinde en önemli basamak her zaman doktor-hasta-anne baba görüşmesidir. Bu görüşme sonunda şikayetler astım ile uyumlu olsa bile diğer hastalıkların (bağışıklık eksikliği, akciğer enfeksiyonu gibi) olmadığını göstermek amacıyla bazı kan tahlilleri (kanda bağışıklık hücrelerinin sayılması, bağışıklıkla ilgili maddelerin düzeylerinin ölçülmesi gibi) yapılmaktadır. İlk muayene döneminde akciğer filmi çekilmekte, hasta 5-6 yaşından büyük ise solunum fonksiyon testleri yapılmaktadır. Ayrıca hastada alerji olup olmadığını belirlemek amacıyla alerji deri testi yapılmaktadır.

Astımlı hastaların yaklaşık %80’inde alerji görülüyor

Astım ve alerji aynı şey değildir. Astımlı olan her hastada alerji olmak zorunda değildir. Astımlı hastaların yaklaşık %60-80’inde alerji vardır. Eğer bir hastada alerji varsa şikâyetleri daha iyi kontrol altına almak ve daha az ilaç kullanmak için alerji maddelerinden korunma önlemlerine uyulmalıdır. Bu nedenle astımlı hastalara alerji testi yapılmalı ve varsa korunma yöntemleri önerilmeli, gerekirse uygun hastalarda alerji aşı tedavisi yapılmalıdır.

Astımı okullarda yönetmenin 4 önemli yolu!

Çocuklarda astımın en önemli tetikleyicileri üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Özellikle kış döneminde yaşanan viral enfeksiyonlar, astım ataklarının en sık sebepleri arasındadır. Ayrıca, egzersiz, sigara dumanı, ev içi hava kirleticileri ve dış ortam hava kirliliği astımın tetikleyicileri arasındadır. Alerjik olan astım hastalarında alerjenlerle (ev tozu akarı, kedi, polen ve küfler gibi) karşılaşmak da astım ataklarının en önemli tetikleyicileri arasındadır. En önemlisi, okul çağındaki çocuklar için, okullardaki üst solunum yolu enfeksiyon kontrol altına alınmalıdır. Bunun için dikkat edilmesi gereken bazı durumlar aşağıdaki gibidir;

• Sınıflar sık sık havalandırılmalı

• El hijyenine önem verilmeli

• Hasta olan çocuklar maske kullanmalı

• Atak geçiren ancak okula gelebilecek kadar iyi olan çocuklara, rahatlatıcı fıs fıs ilaçlar, okuldaki sağlık birimi tarafından verilmeli

Düzenli ilaç kullanan çocuklarda iyileşme görülmesi mümkün!

Okul öncesi astım şikâyetleri olan ve düzenli ilaç kullanan hastaların yaklaşık %50-55’i, 6-8 yaş civarında şikâyetsiz hale gelebilir ancak kalan %40-45’lik hasta grubunda şikâyetler devam etmektedir. Hangi hastanın düzeleceğini kesin olarak söylemek mümkün değildir. Ayrıca okul öncesi şikâyetleri olan her çocuk için “7 yaşında düzelecek” demek hastalarda gereksiz bir beklenti oluşturabilir ve şikayetler düzelmez ise tedaviye olan güvenleri sarsılabilir. Okul öncesi yaş grubu çocukların hastalıklarının, gelecek dönemde nasıl olacağı ile kesin yargılarda bulunmak doğru bir yaklaşım değildir.

Astım hastaları, Akdeniz tipi diyet ile beslenmeli

Astımda faydası ispatlanmış bir tamamlayıcı tedavi bulunmamaktadır. Astım hastalarının, Akdeniz tipi diyet ile beslenmeleri ve kilolarını kontrol etmeleri önerilmektedir. Astım hastalarının %80’inde alerjik rinit şikayeti, alerjik rinit hastalarının yarısında astım şikâyetleri vardır. Bu nedenle astımlı hastalar alerjik nezle açısından, alerjik nezleli hastalar da astım açısından değerlendirilmelidir. Astım şikâyetleri hastadan hastaya ve aynı hastada zaman içinde değişmeler gösterebilmektedir. Her astım hastasının ihtiyaç duyduğu ilaç türü ve ilaç dozu birbirinden farklı olabilir. Bu nedenle özellikle şikâyetleri kontrol altında olmayan hastalar, mutlaka çocuk alerji ve immünoloji uzmanları tarafından muayene edilmelidir.